Görüş Bildir

Ateş ve Toprak

15. yüzyılın sufi şairlerinden Gülşenî-i Saruhânî k.s. Râznâme adlı eserinde şöyle der:

Aslı bir avuç toprak iken, insan niçin ateş tabiatlı, öfkeli olur? Topraktansın, o halde toprak gibi ağırbaşlı ol! Aşağılık şeytan gibi ateş tabiatlı olma! Ateş, başkaldırışından dolayı korkunçtur, toprak ise yumuşak başlı olduğundan boyun eğmiştir. Ateş hırsı, bu toprak kanaati istedi. Şeytan ateşten, insan ise topraktan meydana geldi. Alçak gönüllü oluşundan insana yardım ulaşırken, şeytan kibrinden dolayı sonsuza kadar kovuldu.

Ey yiğit kimse! Eğer insan isen şeytanın adetlerinden olan kibir ve isyanı bırak! Ecel kılıcının kimseye aman vermeyeceğini bilirken ömrüne ya da mala mülke güvenmeye devam eden kişide akıldan ve bilgiden eser yoktur. Yığınla mal biriktirsen de sonunda kaybolur, geriye zahmeti ve sıkıntısı kalır. Eğer Allah Tealâ’nın lütfundan, hazinesinden rahmet istiyorsan kibri ve gurur bırak. Kendini beğenmişlere rahat yoktur, lânetlenmişlere de rahmet edilmez. Kibir rüzgârı ve büyüklenme ateşi beden toprağını cehenneme sürükler.

Ey dünyayı düşünmekte aceleci davranan, aklını dünya ile meşgul eden ve damağında mâsivânın tadı bulunan kişi! Oyun ve hilelerin en ince noktalarını bilen, nefsinin isteklerine ve uzak emellere uyan kimse! Dünyanın şerbetinin zehir, kazancının da ziyan olduğundan gafil olma da bu sevdayı bırak! Dünyaya aldanma; çünkü o hilekâr ve düzenbazdır. Görünüşte seninle barışıksa da içten içe savaş halindedir.

Ey akıllı kişi! Sırlarını açığa çıkarma. Benim bu öğüdümü dinle, nasihat dinlemek iyidir. Sırlarını meydana dökmeyip saklayan pişman olmaz, söylediklerinden dolayı perişan düşmez. Dost dostun sırrını saklasa bile, sır tutan kimse sana karşı senden daha iyi değildir.

Ey muhabbet meclisinde gevezelik eden! Söz söylemeyi bırak, bu iş hal ehli olanındır! Can gözüne mana sürmesi ışık vermeyince parlaklık ortaya çıkmaz. Söz ehli gibi şekillerde takılıp kalırsan mananın halleri yüzünü göstermez. Bal demekle ağzın tatlanmayacağı gibi, amelsiz ilmin de faydası olmaz. Değersiz maden altınla kaplansa da dıştaki altın içe fayda etmez.

Ey ölümden habersiz, makamıyla gurura kapılmış kimse! Lezzetleri kesen ölümü arada bir düşün! Göklere değecek kadar yüksek köşkler saraylar yapsan bile sonunda yerin altına gireceksin. Güneş tacın, gökler tahtın, cihan baştanbaşa esirin de olsa ölüm gelince çare bulunmaz.

Ey cahil kişi! Sen ölümden kaçarsın, fakat ömrün onu karşılar. Her hayatın sonunun ölüm olması bu fani cihanın adetidir. Can kuşunun ecel avcısının okundan aman dilemesi mümkün değildir. Ey âsi kimse! Dünyadan ahirete giden yolu uzun ve bitmez sanma. Aslında o bir nefes kadar kısadır.



Semerkand Dergi Logo