Huzur Nerede?
12. asrın meşhur âlim ve sûfilerinden Feridüddin Attar k.s. Pendnâme adlı eserinde şöyle nasihat eder:
Ey oğul! Nefsinin kötü arzularını ve dünya muhabbetini terk et ki, bela ve musibetler seni bulmasın. Niceleri nefsinin hevâ ve hevesinden belaya uğrayıp yorgun düştüler.
Bahtsız kuş nefsi yüzünden avcının tuzağına yakalanır. Kalbinin rahat ve huzur bulması için dünyanın varıyla yoğunu bir say.
Allah’ın azabından ve kahrından korkusuz yaşama, hiçbir mümini incitmek sevdasında olma. Bela ve musibetlerde yardımı Allah’tan iste. Çünkü O’ndan başka feryatlara yetişen yok. Her kimi kırdıysan ondan helallik iste ki mahşer günü sana düşman kesilmesin.
Ey oğul! Allah Tealâ’nın adaleti ve ihsanından habersizmiş gibi davranma; daima zikrullahla meşgul ol. Sabah ve akşam vakitlerini Allah’ı zikrederek ihya et, gaflet içinde geçirme.
Cenab-ı Kibriyâ’nın zikri insanın ruhuna gıda, kalp yaralarına merhem olur. O’nun zikri sana yoldaş olduktan sonra nasıl köşk ve saray derdinde olabilirsin ki? O’nun zikrinden bir an gafil olursan, o an şeytanla yoldaşlık edersin.
Ey iman ehli kişi! Allah’ı çok zikreyle ki iki cihanda da yüzün ak olsun. Zikrullahta önce ihlâs gerekir. Zikrine riya karıştırma, başkası görsün diye zikretme.
Sıradan insanlar diliyle zikreder. Sâlih kullar hem diliyle hem kalbiyle... Evliyanın zikri ise sır zikridir. Zikretmeyen kişi daima zarar içindedir. Allah Tealâ’nın yüceliğini, büyüklüğünü düşünerek zikret. Her zaman O’na saygılı ol.
Ey oğul! Her uzvun bir zikri vardır. Elin zikri aciz kimselere yardım etmek, ayağın zikri yakınları ziyaret etmektir. Gözün zikri Allah korkusundan yaş dökmek ve O’nun göklerdeki ve yerdeki ayetlerinden ibret almaktır. Kur’an-ı Kerim’i dinlemek kulağın zikri, okumak da dilin zikridir. Her kim bundan nasiplenmezse zararda olanlardandır.
Elinden geldiğince gece gündüz zikrullaha sarıl. Yüce Mevlâ’ya muhabbet duymak kalp zikri ile olur. Bunun için çalış çabala ki bu muhabbet sende de hâsıl olsun. Cahillik edip günahla meşgul olursan, Cenab-ı Hakk’ın zikrinden nasıl lezzet alacaksın?
Ey oğul! Seni yaratan Rabbine karşı hamd ü senâyı dilinden eksik etme ki ömrünü baştan sona berbat etmeyesin. Allah Tealâ’nın şükrünü dilinde fazlalaştır, böylece nasipsizlik ateşinden kurtulursun. Verdiği nimetlere daima şükret ki Yüce Mevlâ sana daha çok nimet versin.