İyiler Kötüler
13. asır sûfilerinden İbn Ataullah el-İskenderî k.s. hazretleri Tâcü’l-Arûs: Hikmet Tacı adlı meşhur eserinde şöyle der:
Günahın olduğu her yerde zillet ona eşlik eder. Sen Allah Tealâ’ya âsi olurken O seni aziz mi kılacak? Elbette hayır! Cenâb-ı Hak, izzeti kendisine itaat etmeye, zilleti de isyan etmeye bağlamıştır. Allah Tealâ’ya itaat etmekle senin için bir nur ve izzet meydana gelir, Allah ile arandaki perdeler kalkar. O’na isyan etmekle de senin için zulmet ve zillet meydana gelir, Allah ile arana perdeler girer.
Çocuğun Allah’ın emir ve yasaklarına uygun davranmayıp günaha daldığında, onu şeriata göre terbiye et, kendi haline bırakma. Mâsiyetten geri durması için onu asık suratla karşıla.
Bir mümin günah işlediğinde en çok karşılaştığı şey ayıplanmaktır. İnsanlar günah işleyen kimseleri ya utandırırlar ya da alaya alırlar. Ne var ki böyle yaptıklarında onlar da doğrudan şaşmış olurlar. Mümin günah işlediğinde bir uçuruma düşmüş demektir. Onu bu uçurumdan kurtarmanın yolu, çocuğun günah işlediğinde ona yaptığının aynısını yapmandır. Yani zâhiren yüz çevirip, kalben ona acıman ve gıyabında ona dua etmendir.
İnsanların sahip oldukları dünyalıklarla kalbini meşgul etmen sana cahillik olarak yeter. Böyle yaparsan onlardan daha cahil olursun. Çünkü onlar kendilerine verilenlerle kalplerini meşgul ederken, sen sana verilmeyen şeylerle meşgul ediyorsun.
Gözünde bir hastalık olduğunda hemen tedavisine bakarsın. Bunu da dünyanın güzelliklerini görmekten zevk aldığın için yaparsın. Gözünü hemen tedavi ettirmek istersin ki dünyayı görmekten mahrum kalmayasın. Oysa hakikat gözün kırk senedir hasta, tedavisini düşünmezsin.
Bil ki; bir ömrün ilk zamanları heba olmuşsa, hiç olmazsa son zamanlarını kurtarmak gerekir. Bir kadın düşün ki, on çocuğundan dokuzu ölmüş geriye tek çocuğu kalmış. Bu kadın bütün sevgisini ilgisini o tek çocuğa vermez mi? Sen de ömrünün çoğunu heba etmiş durumdasın, hiç olmazsa geriye kalan az bir kısmı boşa geçirme.
Allah’a yemin ederim ki, senin ömrün doğduğun günden beri geçen süre değildir. Rabbi’ni tanıdığın günden beri geçen zamandır.
İyiler ile kötüler birbirinden ne kadar farklı! İyiler bir insanı günah işlerken gördüklerinde dıştan onu ayıplarken, içlerinden onun için dua ederler. Kötü insanlar ise öç almak için onu ayıplar. Kötü insanlar genellikle onur kırıcı davranırlar.
Oysa gerçek mümin, yalnızken kardeşine öğüt veren, başkalarının yanında ise onun kusurunu örten kimsedir. Kötüler ise bunun tam tersini yapar. Birini günah işlerken gördüklerinde onun yüzüne kapıları kapatır, hemen oracıkta rezil ederler. İşte bunlar bakışları karanlık, Allah Tealâ’dan uzak kimselerdir.