Yetmiş İki Millete Kurban Kestiren Vali
Zarif bir zat olan Birader Kasım, bir gün Bursa’dan İstanbul’a gelir. Divanda devlet erkânı ile sohbet ederken vezirler kendisine sorarlar:
– Bursa’da ne var ne yok? Ahali ne haldedir?
– Hamdolsun, iyilikten başka bir şey yok. Ahali ise yiyip içip hoş geçinmekteler.
– Nasıl olur? Biz uzun zamandan beri Bursa’da et bulunmadığını, narhın tutulmadığını işitiyoruz. Sen ise ahali yiyip içip geçiniyor diyorsun!
– Efendim, o narh zenginler içindir. Fukara onu bilmez. Eline ne geçerse alır, ölçüye tartıya bakmaz. Ete gelince, bolluğundan kimse yüzüne bakmıyor. Dükkânlarda kokuyor.
– Etin bu bolluğuna sebep nedir?
– Kulunuz Bursa’dan hareket etmeden önce valimizin haberi geldi. Herkes sevincinden kurban kesti. Sebep budur!
– Behey birader, bu dediğin bolluk Kurban Bayramı’nda bile olmaz.
– Şüphesiz olmaz. Zira Kurban Bayramı’nda müslümanlar kurban keser. Ama valimizin azil haberi duyulunca yetmiş iki millet kurban kesti, demiş.
Avni Arslan - Ziya Demirel, Osmanlı Tarihi’nden İlginç Hikâye ve Anekdotlar, Akçağ Yay., Ankara 2010, s. 198-199.
– Bursa’da ne var ne yok? Ahali ne haldedir?
– Hamdolsun, iyilikten başka bir şey yok. Ahali ise yiyip içip hoş geçinmekteler.
– Nasıl olur? Biz uzun zamandan beri Bursa’da et bulunmadığını, narhın tutulmadığını işitiyoruz. Sen ise ahali yiyip içip geçiniyor diyorsun!
– Efendim, o narh zenginler içindir. Fukara onu bilmez. Eline ne geçerse alır, ölçüye tartıya bakmaz. Ete gelince, bolluğundan kimse yüzüne bakmıyor. Dükkânlarda kokuyor.
– Etin bu bolluğuna sebep nedir?
– Kulunuz Bursa’dan hareket etmeden önce valimizin haberi geldi. Herkes sevincinden kurban kesti. Sebep budur!
– Behey birader, bu dediğin bolluk Kurban Bayramı’nda bile olmaz.
– Şüphesiz olmaz. Zira Kurban Bayramı’nda müslümanlar kurban keser. Ama valimizin azil haberi duyulunca yetmiş iki millet kurban kesti, demiş.
Avni Arslan - Ziya Demirel, Osmanlı Tarihi’nden İlginç Hikâye ve Anekdotlar, Akçağ Yay., Ankara 2010, s. 198-199.