O'nun Eşsiz Sanatı
11. yüzyılın büyük âlimi İmam Gazâlî rh.a., el-Hikmetu fî Mahlûkâtillah: Yaratılış Hikmetleri adlı eserinde Cenab-ı Hakk’ın yarattığı hayvanlardaki hikmetlere işaret ederek der ki:
Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de mealen şöyle buyurur: “Yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve (gökyüzünde) iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa hepsi ancak sizin gibi topluluklardır. Biz o kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Nihayet (hepsi) toplanıp Rablerinin huzuruna getirilecekler.” (Enam 38)
Karıncaya bir bak ve ondaki hikmetleri düşün. Sıcak veya soğuk sebebiyle yuvasından çıkamayacağı zamanlar için nasıl yiyecek toplayıp biriktirmesi ve diğer karıncalarla yardımlaşması gerektiği ona ilham edilmiş. Topladıkları yiyecekleri işleyip depolamalarının da onlara nasıl ilham edildiğini tefekkür et. Oysa bu işler, yarınları hakkında bir fikir sahibi olmayanların yapacağı şeyler değil.
Karıncalardan biri bulduğu bir yiyeceği yuvasına taşımaktan aciz kalırsa, diğer karıncalar yardıma gelir ve tıpkı bir işi yapmak üzere insanların bir araya gelip yardımlaşması gibi o yiyeceği birlikte taşırlar. Karıncalara yerin içinde yuvalar kazmaları ilham edilmiştir. Yuvalarını kazmaya oradaki toprağı çıkararak başlarlar. Sonra topladıkları yiyeceklerden tohum ve hububat tanesi şeklinde olanları parçalarlar. Çünkü toprağın içinde onların filizlenebileceğini bilirler. Onları bu özellikte ancak Rahman ve Rahim olan Allah yaratmıştır. Eğer topladıkları taneler ıslanıp nemlenirse, kuruması için çıkarıp sererler. Sele maruz kalıp boğulmamak için de yuvalarını yüksek yerlere yaparlar.
Bal arısına bir bak ve onda yaratılan harika şeyleri ve hikmetleri tefekkür et. Arıların, yiyeceklerini toplamada ve işlerini yoluna koymada önderlik yapacak bir liderleri olur. Eğer bir lider varken başka bir lider ortaya çıkarsa diğeri öldürülür. Bunu ayrılığa düşüp parçalanma tehlikesinden dolayı yaparlar. Çünkü eğer iki lider olsa ve her biri ayrı bir yol tutsa, arkalarındaki arılar da bölünüp ikiye ayrılır.
Arılara çiçek polenlerini toplamaları ilham edilmiştir. Allah Tealâ’nın bildirdiği gibi, arıların yaptığı balda insanlar için pek çok fayda vardır. İnsanlar için hem bir gıda, hem lezzetli içeceklerin yapıldığı bir madde, hem de şifadır. (Nahl 69)
Örümceğe bir bak ve yaratılışındaki hikmetleri tefekkür et. Allah örümceğin vücudunda, ev yapmak ve avlanmak için ağ öreceği sıvımsı bir madde yaratmıştır. Örümceğin vücudu aldığı besinler sayesinde bu maddeyi sürekli olarak üretir ve örümcek bundan istediği kadar salgılar. Sinek, sivrisinek ve diğer böcekleri ip gibi salgıladığı bu maddeyle bağlayarak avlar. Ağına bir şey takıldığını hissettiğinde hemen ona yaklaşır ve ipleriyle etrafını örüp mekânına geri döner. Av hareketsiz kalınca da gidip onunla beslenir.
Allah Tealâ’nın, Kur’an-ı Kerim’de de örnek verdiği zayıf ve güçsüz sivrisineğe bir bak! Acaba onda ihtiyacı olup da eksik bırakılmış bir özellik var mı? Uçmak için kanatları, üzerine basmak için ayakları, besinini bulacağı yere yönelmek için gözleri, aldığı besinleri hazmedecek, sonra da artıkları çıkaracağı organları vardır. Evet, bunlardan hangisi eksik? Sivrisineğin bir şey yemeden, yediğini hazmetmeden, artıklarını çıkarmadan yaşaması mümkün mü? İşte Aziz ve Hakîm olan Allah sivrisinekte bütün bunları yerli yerinde yaratmış ve ona kendisine faydalı olan ve zararlı olan şeyleri bilme yeteneği vermiştir.
Bütün bunlar Allah Tealâ’nın ilminin, kudretinin ve sonsuz hikmet sahibi olduğunun delilleridir. Bir de O’nun bütün mahlukattaki hikmetlerini ve kudretlerini düşün!