Aşure Günü
Aşure Günü, 10 Muharrem 1441 / 9 Eylül 2019 Pazartesi
Muharrem, hicrî takvimin ilk ayıdır. İslâm’da özel bir yere sahip olan Aşure günü de Muharrem ayının içindedir. “Haram kılınan, yasaklanan, kutsal olan, saygı duyulan” anlamlarına gelen Muharrem, savaşmanın haram olduğu dört aydan biridir.
Haram aylar arasında Muharrem’in ayrı bir önemi vardır. Çünkü Allah Rasulü s.a.v. bu ayı “Allah’ın ayı” olarak nitelendirmiş ve Ramazan’dan sonraki en faziletli orucun bu ayda tutulan oruç olduğunu bildirmiştir. (Müslim, Sıyam 202-203)
Muharrem ayının içinde olan Aşure günü de müslümanların hürmet ettiği, bereket vesilesi olarak gördüğü bir gündür. Bu gün, kimi peygamberlerin başlarına gelen zorlukların bittiği, kurtuluşa vesile bir gün olmuştur. Müslümanlar tarafından hatırlanıp Yüce Mevlâ’ya tevbe ve istiğfarda bulunma fırsatı olarak değerlendirilmiştir.
Muharrem ayının ve Aşure gününün önemi üzerine birçok hadis-i şerif vardır. Bunların birinde Muharrem ayında tutulan oruç için Efendimiz s.a.v. buyurur ki:
“Ramazan ayından sonra tutulan oruçların en hayırlısı, Allah’a izafetle (Allah’ın ayı denilerek) şereflendirilen Muharrem ayında tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz ise geceleyin kılınan namazdır.” (Müslim, Sıyâm 202)
Yine Aşure günü için İbn Abbas r.a.’dan şöyle rivayet edilmiştir:
Allah Rasulü s.a.v. Medine’yi teşrif buyurduklarında yahudilerin Aşure günü oruç tuttuklarını gördü ve:
– Bu ne orucudur? diye sordu. Onlar da cevaben;
– Bu hayırlı bir gündür. Allah o günde Firavun’u ve adamlarını suda boğdu, İsrailoğulları’nı düşmanlarından kurtardı. Hz. Musa a.s. da (şükür ifadesi olarak) o gün oruç tuttu. Biz de Allah’a şükretmek için bu orucu tutuyoruz, dediler.
Bunun üzerine Rasulullah s.a.v.:
– Biz Musa’ya sizden daha yakınız, buyurdu ve o gün oruç tuttu, tutulmasını da emir buyurdu. (Buhârî, Savm 69)
Ancak Rasulullah s.a.v. Ramazan orucunun farz kılınmasıyla bu orucu isteğe bırakmış; ayrıca Muharrem’in sadece 10’unda değil, yahudilere muhalefet için bir gün öncesine ya da sonrasına bir günlük oruç daha eklenerek tutulmasını tavsiye etmiştir.
Nakledildiğine göre, tarihte Aşure gününe denk gelen pek çok hadise olmuştur. Bunlardan bazıları peygamberlerin başından geçmiştir. Bu güne “on” anlamına gelen “Aşure” denilmesinin, Allah Tealâ’nın bu günde on peygamberine bazı ihsanlarda bulunmasından kaynaklandığı söylenmiştir.
Aşure gününde meydana gelen bazı hadiseler şöyledir:
• Hz. Adem a.s.’ın tevbesi kabul olunmuştur.
• Hz. İdris a.s. göğe çıkarılmıştır.
• Hz. Nuh a.s.’ın gemisi Cudi Dağı’na oturmuş, o da şükür için o gün oruç tutmuştur.
• Hz. İbrahim a.s. Aşure gününde doğmuş, kendisine bu günde “Halîlullah” sıfatı verilmiş ve bu günde Nemrut’un ateşinden kurtulmuştur.
• Hz. Yakub a.s.’ın gözleri açılmıştır.
• Hz. Yusuf a.s. kuyudan çıkartılmış, yine bu günde zindandan kurtulmuştur.
• Hz. Eyüp a.s. tutulduğu hastalıktan sıhhat bulmuştur.
• Hz. Yunus a.s. balığın karnından çıkartılmıştır.
• Hz. Süleyman a.s.’a saltanat bu günde verilmiştir.
• Hz. İsa a.s. bu günde doğmuş ve yine bu günde göklere çıkarılmıştır. (Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Kebîr, 5538; el-Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, 5132)