Duadaki Sır
Kâinatta dua mekanizması kurmuş Yaradan. Nebiler ümmetlerine, Son Nebi s.a.v. tüm ümmetlere dua etmiş, duayı öğretmiş. Ümmet, salâvatlarıyla Son Nebi’ye, melekler hayırlı işler yapanlara, babalar evlatlarına, evlatlar ebeveynlerine, evliya nasibi olanlara, mürşid müridlerine, âlim talebelerine... Her yerde dua, her işte dua.
“Dua edin icabet edeyim” buyurmuş ilahî kelam.
Dua;
Arşa kanatlanmaya vesile,
Erişilmez mesafeleri aşabilme,
Amansız müşkülleri çözebilme,
Geçilmezleri geçebilme.
Dua, ilahî dergâha sığınma keyfiyeti ile iç dünyasını Yaradan’a arz etmesi kulun. Acziyetin en uç noktası kulluk aleminde. Dua, çaresizlik halinin Yaradan’a sunulması. Dua sır, çare. İlahî yardımın zembereği. Dua ibadetin, kulluğun ta kendisi.
Uzaklardaydı. Yıllardır dostlarından ayrıydı. Buram buram memleket hasreti tütmekte sinesinde. Ailesi, evlatları, akrabaları, yarenleri... Memleket toprağı buram buram, vatan özlemi. Görememe, ne haldeler bilememe, haberleşememe... Ama mesafeleri bir anda aşan, gidip anında yerine ulaşan bir haberci dua. Her zaman ve her yerden adresini bulan bir mektup. Kalpten arşa, oradan sevdiklerine ulaşan yol. Ve içten, kalbin ta derinlerinden, en kıymetli hediye. Dua etmeye koyuldu yanıp yakılarak.
Kâinatta dua mekanizması kurmuş Yaradan. Nebiler ümmetlerine, Son Nebi s.a.v. tüm ümmetlere dua etmiş, duayı öğretmiş. Ümmet, salâvatlarıyla Son Nebi’ye, melekler hayırlı işler yapanlara, babalar evlatlarına, evlatlar ebeveynlerine, evliya nasibi olanlara, mürşid müridlerine, âlim talebelerine... Her yerde dua, her işte dua.
Dağbaşında üç derviş... Fırtınadan bir mağaraya sığınmışlar. Ne olduysa, tepeden yuvarlanan koca bir kaya tıkamış çıkış kapısını ansızın. Çare yok Yaradan’a sığınmaktan başka. “Ya Rabbî, hani falan zamanda şu iyiliği yapmak nasip olmuştu. Eğer senin rızan için hareket ettimse yolumuzu aç sonsuz kudretinle!” Yanıp yakılarak dua ettiler sâlih amellerini vesile ederek. Kaya açılıverdi nihayetinde. Umutsuzluktan çıkış... İşte ilahî kabul, işte kurtuluş.
Dua kâl ile. Dua hal ile. Kimi zaman Yaradan’a eller kaldırılır. Kimi zaman ekinler ekilir tarlaya. Kimi zaman gözyaşı olur dua. Kimi zaman gökten inen yağmur. Nasibi olan dua edebilir. Dua en güzel nasiptir bilene. Rahmet kapıları dua bekler. Bulutlar dua bekler. Çaresizler, mazlumlar dua bekler. Yer, gök dua bekler. Dua ile döner çarklar. Dua ile sürura dönüşür kederler. Dua ile gider belalar. Dua ile hal yoluna girer türlü müşküller.
Yıllardır kadro bekliyordu. Halbuki kendisi kadar liyakatli olmayan nice kişi almıştı o kadroyu. Çoğu hakkı hukuku pek önemsemiyordu, insanlardı yardım istedikleri, peşinden koştukları. Kendisinin ise Allah’tan başka yardımcısı yoktu. Bir de liyakati, çalışması, emekleri, sabrı... En önemlisi duası. Kırılmayan ümitleri, dinmeyen azmi. Sarsılmayan imanı. Rabbi’ne bitmeyen, tükenmeyen itimadı.
“İnsana ancak çalıştığının karşılığı vardır.” buyurmuş ilahî kelam. Elbet gelecek güzel netice. Sen sabret ve bekle. Ümidini kırmadan bekle. Duanı aksatmadan bekle. Ne kadar gecikirse geciksin, bekle. Gözünü hedeften ayırmadan bekle. Ve bir gün, hiç ummadığı anda, ilana çıkılmıştı işte kendisi için. Göklerdendi kabul. İlahî müjdeydi ve fetihti bu. Başarıyla çıkıştı imtihandan yüz akıyla.
Dua, kalbin ilahî iklimle bağlantı keyfiyeti. Sâliki kanatlandıran, yedi kat semaya kanatlanmaya hazırlayan sır. Sırda saklı hazineyi bulup çıkarma yolu. Latifelerdeki gizlilikleri keşfetme yöntemi. Hiç bitmesindi duaya vesileler. Hiç tükenmesindi ihtiyaçlar. Hiç son bulmasındı kalbin duaya meftun hali. Hiç duasız kalmasındı kâinat. Ve dualara icabet deminde hiç rahmetsiz kalmasındı alem.
Irak’ta bir caminin kuytu bir köşesinde garip bir derviş, gözlerinde yaşlar. Elleri havada, yüreği semada. Kim bilir neler söyler Yaradan’a. Günlerdir, haftalardır yakarmada. Nedir derdi bilinmez. Neler söyler işitilmez. Kimse onu fark etmez. O, garip bir derviş, gözlerinde yaşlar, dilinde niyazlar, ağlar da ağlar...
“Dua edin icabet edeyim.” buyurmuş ilahî kelam.
Dua Arş’a kanatlanmaya vesile,
Dua erişilmez mesafeleri aşabilme,
Dua amansız müşkülleri çözebilme,
Dua geçilmezleri geçebilme...