Görüş Bildir

Farabî ’nin Çalgı Ustalığı

Yüzden fazla eseri olan ünlü Türk filozofu Farabî’nin (ö.339/950) önemli bir musıkisinaş olduğu da bilinmektedir. Aşağıdaki meşhur musıki menkıbesi mübalağalı görünse de, bilgilerini güvenilir rivayetlerle yazdığı bilinen İbn Hallikân’ın (ö.681/1282) “Vefeyâtü’l- A’yân” isimli muteber eserinde yer almaktadır.

Yüzden fazla eseri olan ünlü Türk filozofu Farabî’nin (ö.339/950) önemli bir musıkisinaş olduğu da bilinmektedir. Aşağıdaki meşhur musıki menkıbesi mübalağalı görünse de, bilgilerini güvenilir rivayetlerle yazdığı bilinen İbn Hallikân’ın (ö.681/1282) “Vefeyâtü’l- A’yân” isimli muteber eserinde yer almaktadır.

Anlatıldığına göre Farabî bir gün, Handanîler’in Halep emiri Seyfüddevle’nin sarayına kendisini tanıtmadan, devamlı giydiği Türk kıyafetiyle ilk defa girer. Sarayda birçok ilim ve devlet adamı toplanmış bulunuyordu. Emir ona oturmasını söyleyince Farabî: “Benim yerime mi senin yerine mi?” der. Emir de kendisine layık yere oturmasını söyler. Bunun üzerine Farabî kalabalığın arasından geçerek Seyfüddevle’nin yanıbaşına oturuverir. Hatta onu biraz sıkıştırıp kenara doğru kaydırır. Bunu gören emir yanındaki ileri gelenlere yalnız onların anladığı bir dilde, saygısızca davranan bu yaşlı adama bazı şeyler soracağını ve cevap veremezse onu dışarı atmalarını söyler. Pek çok dil bildiği için Seyfüddevle’nin konuştuklarını anlayan Farabî, onun diliyle sabırlı olmasını ve işin sonunu beklemesini tavsiye eder. Seyfüddevle hayretle: “Sen bu dili biliyor musun?” deyince bunun gibi birçok dil bildiğini söyler. Sonra oradaki bilginler çeşitli konularda Farabî ile müzakereye girişirler. Farabî hepsine üstün gelince susup onu dinlemeye başlarlar. Daha sonra anlattıklarını defterlerine not etmeye çalışırlar. Nihayet çeşitli fenlerde yapılan bu ilmî sohbetin ardından ilim heyeti oradan ayrılır.

Seyfüddevle başbaşa kaldıktan sonra Farabî’ye yeme içme teklifinde bulunur. O “Hayır” deyince Seyfüddevle: “Musıki dinlemek ister misin?” der. Bu teklife evet cevabını alınca, oradaki musıki ustalarının her biri çalgı icraatlarıyla maharetlerini gösterirler. Farabî bunların hepsinin kusurlu olduğunu söyler. Seyfüddevle’nin teklifi üzerine kendisi, yanında taşıdığı çalgı aletine bir düzen vererek neşeli bir eda ile çalmaya başlayınca, herkesi gülmekten kırıp geçirir. Sonra hüzünlü bir düzenle çalmaya başlayınca herkesi ağlatır. Daha sonra da ağır bir düzenle çalmaya başlayınca herkes uykuya dalar, kendisi de saraydan çıkar gider.

Seksen yaşlarında ölen Farabi’nin mezarı Şam’dadır.


Vefeyâtü’l-A’yân, 5/155-56.


Semerkand Dergi Logo