Kitaplık
Ayın Kitabı
Tarihi Bugüne Getiren Kitap
Osmanlı Aklı, Savaş Ş. Barkçin, Mostar Yayınları
Konu tarihimiz ve medeniyetimiz olunca, uzun bir seyahate, derinlikli araştırmalara ve okumalara ihtiyacımız var. Çünkü Osmanlı sonrasında büyük bir kopuş yaşadık. Özellikle bir asırdır kendi tarihimize, medeniyetimize yönelik karalamalar, yok saymalar bu kopuşu daha vahim bir hale getirdi. Her ne kadar son çeyrek asırda kendi köklerimize ve kimliğimize dair ilgi ve girişimler olsa da, her doğru adım pek çok yanlışın varlığını, tarih yazımı ve okumalarında ne kadar kusurlu olduğumuzu ortaya çıkarıyor. Ya basmakalıp fikirleri, sloganları tekrar edip duruyoruz ya da belli bir meseleye, döneme hapsolup kalıyoruz.
Oysa tarih geçmişten günümüze, yarınımıza akıp giden bir ırmaktır. Sadece tarihçiler değil, milletin bütün fertleri kendi seviyesine göre tarihinin sıhhatli bir okumasını, bu okumadan kendince ibret almasını bilmek zorundadır. Tam bu noktada nesillerin zihnine kazınan yalanlar ve basmakalıp fikirler, öz kimliğimizin keşfinde, ihya ve inşasında büyük bir engel olarak karşımıza çıkıyor.
Son zamanlarda, özellikle belli televizyon dizileri üzerinden tarihe ilginin arttığı bir gerçek. Fakat bu ilgiye belli bir usul ve derinlik kazandırılması son derece önemli. Aksi takdirde bir moda olmanın ötesine geçemez.
Savaş Ş. Barkçin’in Medeniyet Aklı ile başladığı tarihi bugün üzerinden okuma faaliyeti, serinin ikinci kitabı Osmanlı Aklı ile devam ediyor. Yazar eserini şöyle anlatıyor:
“Son 200 yıldır büyük bir şaşkınlık içerisindeyiz. Kendi insanımıza ve coğrafyamıza yabancılaşmış durumdayız. Kendimizi bilmiyor, pek öğrenmek de istemiyoruz. Hatta kendi değerlerimizi inkâr edenler bile pek çok. Her düşünceye dalmış insanımız bu kompleks içinde debelenip duruyor. Hepimiz kendini başka göstermeye, aşağılamaya devam ettikçe kişiliğimizi daha da kaybediyoruz. Başkalarına yaranamadığımız gibi, elimizdeki değeri de kaybediyoruz. Bu toplumsal bir maraz hâlidir.
Medeniyet Aklı kitabımızın önsözünde bu hali bir koma haline benzetmiştik. Komadaki, yani bilinci yerinde olmayan, bilinci kapanmış bir insanın üç unsurla bağı kopar: Kendisi, mekânı ve zamanı ile... Biz de böyleyiz. Hatta gerçekten kim olduğumuzu bile bilmez hale geldik. Bu derin komada iken kendi adımızı, sanımızı unuttuk. ‘Benim adım ne?’ diye sorduk. Bu kimliksizlik hali halen devam ediyor.
Osmanlı Aklı başlığı taşıyan bu kitap, Medeniyet Aklı başlıklı kitabımızın bir devamı niteliğinde… Medeniyet Aklı’nda ‘biz kimiz’, ‘yerimiz neresi’, ‘nereden geliyoruz’ sorularına farklı bir bakış ile cevap vermeyi amaçladık. Tarihi, geçmişi anlamaya, günümüzü anlamlandırmaya ve geleceği inşa etmeye yarayan bir imkân olarak kullandık.”
Yeni Çıkanlar
Söze ve Söz Meclislerine Dair
Söz Meclisten İçeri, Huriye Karnap, Semerkand Aile Yayınları
Geleneğimiz, sohbet ve hasbihal geleneğidir. İnsanın insanla münasebeti şifadır. Fakat kimi zaman kardeşlerimizle bir arada olmanın, aynı mekânı paylaşmanın imtihana dönüştüğü zamanlar da vardır. Huriye Karnap’ın kaleme aldığı Söz Meclisten İçeri, müminlerin birbiriyle imtihanını konu ediniyor. Kardeşliğe gölge düşürmeden güzel geçinmenin yollarını anlatıyor. Bunun için de iğneyi başkasına, çuvaldızı kendimize batırmamızı öğütlüyor. Birbirimizle münasebetlerimizde haklı haksız keskinliğinden ziyade “Hangisi rızaya uygundur?” sorusunun peşine düşürüyor okuyucuyu. Birlikte yaşama kültürüne tasavvufî bir bakışla yaklaşan kitap, kişiler arası iletişimin önemine değindiği kadar, kişinin kendisiyle iletişimine de dikkat çekiyor. Hem meclisin hem de kalbimizin tam orta yerine konuşuyor.
. . .
Asr-ı Saadet’ten Esintiler
İslâm’ın Yükselişi, Mustafa Asım Köksal, Semerkand Yayınları
Geçtiğimiz asrın ihlâslı ve gayretli âlimlerinden Mustafa Asım Köksal hoca, ömrünü Siyer-i Nebî’ye tahsis etmiştir, denilse yeridir. Yazdığı hacimli eserler sadece Türkiye’de değil, İslâm dünyasında da yankı bulmuştur. İslâm’ın Yükselişi adlı eseri de, Pakistan’ın Karaçi ve İslâmâbâd gibi şehirlerinde Peygamberimiz s.a.v. ve İslâmiyet üzerine verdiği konferanslarda hazırlayıp kullandığı metinlerin bir araya getirilmiş halidir. Vefatından sonra defterleri arasında bulunan bu metinler, bir araya getirilerek kitaplaştırıldı. İslâm’ın ilk dönemlerinde karşılaşılan zorluklar, Ashab-ı Kiram’ın fedakârlığı ve gayreti, Müslümanlığın yayılışı gibi pek çok konuda ilgi çekici bilgiler sunan bu değerli kitap, merhumun kendine özel üslubuyla Asr-ı Saadet’ten esintiler sunuyor.
. . .
Kitap Sevdalılarının Hikâyeleri
Okuma Aşkı, Cemal Nar, Mostar Yayınları
Kitaplar hayatı anlatır. Ama kitapların da bir hayatı vardır. Yazarının, yazılış serüveninin ve okuyucularının hikâyeleri ile şekillenir kitabın hayatı. Erbabının malumudur, eskiden beri yazarların ve eserlerinin hikâyelerini derleyen kitaplar yazılagelmiştir. Elbette kitaplar yazılmaya, meraklıları peşinden koşmaya devam ettiği sürece yeni hikâyeler ortaya çıkmaya devam edecektir. Kendisi de uslanmaz bir kitap sevdalısı olan Cemal Nar hoca, gençliğinden beri şahit olduğu, okuduğu yahut bizzat yaşadığı kitap hikâyelerini Okuma Aşkı’nda bir araya getirmiş. Latife tadındaki Okuma Aşkı’nın birçok özelliği arasında, hacmine rağmen bir çırpıda kendini okutuvermesi hemen öne çıkıyor. Çünkü son derece samimi ve sade bir üslupla kaleme alınmış. Kitap, gençlere okumayı sevdirmek, nitelikli ve tenkidî okumaların nasıl yapılacağını anlatmak gibi “ağır” mevzularda rehberlik ederken, arada aktardığı kitap hikâyeleri ve latifelerle işi tatlandırıp kolaylaştırıyor. Okumama meselesindeki tahliller ve anekdotlar anlatıma ayrı bir boyut kazandırıyor. Mostar Yayınları’nın, daha önce yazarın Okuduğun Kadarsın adlı kitabını yayınladığını hatırlatarak Okuma Aşkı’nı özellikle genç okuyucularımıza tavsiye ettiğimizi belirtelim.
. . .
İflah Olmaz Kitap Âşıkları
Kitap Sevgisi Yazma Aşkı, Cemal Nar, Mostar Yayınları
Ömrünü okumak ve yazmakla geçiren Cemal Nar’ın Okuduğun Kadarsın ve Okuma Aşkı adlı kitapları, okuma sevgisini tattırmaya ve okura rehberlik etmeye yönelik eserlerdi. Yazarın yine Mostar Yayınları’ndan çıkan Kitap Sevgisi Yazma Aşkı adlı kitabı ise serinin devamı niteliğinde. Yazar öncelikle ‘iflah olmaz kitap âşıklarını’ ve ‘kitap edinme yöntemlerini’ ilginç hikâyelerle, latife ve hatıralarla anlatıyor. Kendisi de kitap sevdalısı bir yazar olduğu için kitaba dair anlatımları yine su gibi akıyor. Yazarımız kitabın ikinci kısmını ise yazarlık ve yazı meselesine ayırmış. Burada yazmaya başlamada okuyucuya rehberlik ediyor. Kişisel tecrübeyle harmanlanmış bu bölüm, eminiz yazmaya heves duyanların çok işine yarayacak. Kitaba ve okumaya ilginin günden güne azaldığı, sözün kıymetini yitirdiği günümüzde Cemal Nar’ın kitaplara, kitap sevdalılarına ve yazma aşklarına dair anlatımları hayli ufuk açıcı.